Sinema ve Televizyon Bölümü Makale KoleksiyonuSinema ve Televizyon Bölümüne ait makaleler bu koleksiyonda listelenir.https://hdl.handle.net/20.500.12294/7942024-03-29T12:30:15Z2024-03-29T12:30:15ZTHE BASICS OF FILMSCRIPT TRANSLATION AND POPULAR PRACTICES IN TURKEYMencutekin, Mustafahttps://hdl.handle.net/20.500.12294/39952023-11-15T15:31:10Z2009-01-01T00:00:00ZTHE BASICS OF FILMSCRIPT TRANSLATION AND POPULAR PRACTICES IN TURKEY
Mencutekin, Mustafa
The mainstream cinema sector and its fundamental element, films, have certainly become one of the prominent cornerstones of the globalization that has mostly been a matter of argumentation in academical circles in terms of its extent to be a factual civilization advance. in parallel to globalization programmes, the releasing rate of the films in other countries apart from the counry where the films are produced in a certain native Ianguage, has dramatically increased over the recent years compared to the rates in the past. That is to say, the number of the films addressing merely to the audience of the particular country of the production, today, has been rather scarce, compared to the films that are screened all over the world and may be modified as "global films". This process, likewise, has increased the significance of "subtitling and its translation". As far as Turkey is concerned, which is an eminent market country of the global / international cinema sector, the technique and popular applications of subtitling and its translation present a situation being rather far away from international measures and standards.
2009-01-01T00:00:00ZSİNEMATOGRAFİK ÇERÇEVELEMEDE SİMETRİ VE PERSPEKTİF: WES ANDERSON FİLMLERİ ÜZERİNE BİR ALAN ARAŞTIRMASISeçmen, Emre Ahmethttps://hdl.handle.net/20.500.12294/36552023-04-03T15:32:33Z2020-01-01T00:00:00ZSİNEMATOGRAFİK ÇERÇEVELEMEDE SİMETRİ VE PERSPEKTİF: WES ANDERSON FİLMLERİ ÜZERİNE BİR ALAN ARAŞTIRMASI
Seçmen, Emre Ahmet
Sinematografi, film yapım sürecindeki tasarımın bütününü tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Görüntüleme, kurgu, ışıklandırma, dekor, mekȃn, makyaj, kostüm, ses, özel efekt gibi birçok unsurun belirli bir bakış ve bütünlük ile oluşturduğu bu kavramın en önemli unsurlarından biri de çerçeveleme yani kompozisyondur. Çerçeve içinde yer alacak objelerin, mekȃnın, oyuncuların, renklerin tasarımı yapım öncesi süreçte ciddi bir çalışma ve prova gerektirmektedir. Sinematografik çerçeveleme, diğer unsurların birbiri ile ilişkilerinden doğmakta ve yönetmenin kendisine ait bakış açısını ortaya çıkarmaktadır. Çerçeve içindeki kompozisyonun oluşturulmasında ve estetize edilmesinde üçte bir kuralı, Fibonacci spirali, ufuk çizgisi kuralı, doku, ritim, yalınlık, fon gibi birçok kural ve madde devreye girmektedir. Çerçeveleme yapılırken estetiğin sağlanması için ön plana çıkan iki madde simetri ve perspektif olmuştur. Bu iki kavram sinema doğduğu günden bugüne birçok yönetmen tarafından farklı yaklaşımlarla kullanılmıştır. Stanley Kubrick için simetri kullanımı filmlerine büyük ölçüde yayılırken, Steven Spielberg ve Paul Thomas Anderson gibi yönetmenler için çektikleri filmlerde üçte bir kuralına uymak veya Fibonacci spirali ekseninde çerçeveleri oluşturmak bir gelenektir. Amerikalı bağımsız yönetmen Wes Anderson da çerçeveleme konusunda başta simetri ve perspektif olmak üzere bu maddelere uygun bir sinematografi sergilemektedir. Bu araştırmanın temel amacı simetri ve perspektif kavramlarını Wes Anderson’un filmleri ekseninde tartışarak sinematografik çerçevelemenin önemini ortaya koymak, simetri ve perspektif kullanımının, onun filmlerindeki sinematografiyi nasıl dönüştürdüğünü ortaya çıkartmaktır. Keşif amaçlı bir alan araştırması olan bu çalışmada filmler arası betimsel analiz yöntemi kullanılmış; yönetmenin filmografisinde bulunan dokuz filmde simetri ve perspektif kullanımı görseller eşliğinde desteklenerek, salt estetik kadrajlar ortaya çıkarmak için değil, yönetmenin kişisel anlatım yönteminde bu iki kavrama verdiği önem vurgulanmıştır.
2020-01-01T00:00:00ZBAŞKANLIK KONUŞMASI ÖLDÜREN EĞLENCE: BİR ÖRNEK OLAY İNCELEMESİDönmez, Eneshttps://hdl.handle.net/20.500.12294/36332023-03-29T15:31:55Z2020-01-01T00:00:00ZBAŞKANLIK KONUŞMASI ÖLDÜREN EĞLENCE: BİR ÖRNEK OLAY İNCELEMESİ
Dönmez, Enes
Bu çalışmanın amacı; ABD Başkanı Donald Trump’ın, 2019 yılında terörist lider Ebubekir El-Bağdadi’nin ABD
kuvvetleri tarafından öldürüldüğünü açıkladığı konuşması ile Barrack Obama’nın başka bir terörist lider olan
Usame Bin Ladin’in 2011 yılında öldürüldüğünü açıkladığı konuşmalarını karşılaştırarak; göstergebilimsel ve
metinlerarası bir analiz ile gösteri olgusu ekseninde değerlendirmektir. ABD medyasında içeriklerin ne türden
olursa olsun eğlence formatına evirilebildiği daha önce birçok çalışmada yer almıştır. Medya aktörleri de bu
‘cümbüş’ içinde kimi zaman dikkat çekmek, kimi zamanda dikkatleri başka yöne çekmek amacıyla gösteri
olgusuna başvurmaktadır. Trump öncesi başkanlar Irak ve Afganistan’da yer almalarının sebebi olarak
demokrasi, barış ve anti-terörizm gibi olguları dile getirirken, Trump diğer başkanlardan farklı olarak petrol için
orada olduklarını, Orta Doğu’dan maddi gelir elde etmeleri gerektiğini, oraya ne ölçüde bir yatırım yaptıklarını
açıkça dile getirmektedir. Bu doğrultuda Trump’ın eski bir reality show sunucusu olarak da gösteriyi medyada
nasıl kullandığı ve oluşturmak istediği anlamı nasıl inşa ettiği bu çalışmada incelenmiştir.
2020-01-01T00:00:00ZBellek Kavramı Bağlamında “Kulüp” Dizisinin Hatırlattıkları ve Toplumsal YansımalarıTuna, Sinemhttps://hdl.handle.net/20.500.12294/35512023-03-16T15:31:59Z2022-01-01T00:00:00ZBellek Kavramı Bağlamında “Kulüp” Dizisinin Hatırlattıkları ve Toplumsal Yansımaları
Tuna, Sinem
Başlangıç ve bitişlerin tarihin seyrine yön vermesi gibi bireysel ya da toplumsal belleğin katmanlarında da izler bırakmaktadır. 20. Yüzyıl bellek çalışmalarının önemsendiği, disiplinlerarası araştırmalara konu edildiği ve bu araştırmaların sonuçlarına dayandırılarak insanın temel unsur olduğu tarih yazımının yeniden şekillendiği bir zaman dilimidir. Belleğin bir tür hatırlama mekanizması olarak ele alınışı, diğer bir ifadeyle oluşan arşiv sistemi, sözlü kültürden yazıla kültüre geçişin emarelerini taşıdığı gibi, soyut olanın somuta dönüşerek adeta görünür kılınması belleğin daha da canlı tutulmasını sağlar. Görüntünün ardındaki gerçeklik bireysel bellek çıkarımlarının öznelliğini ifade ederken, kolektif belleğin nesnel birikimlerini de sergiler. İnsanlık tarihi, gelecek zamanlara ve kuşaklara kapılarını aralar adeta. Sözlü kültürün izlerini taşıyan mitler, masallar ve destanları, yazılı kültüre geçişle birlikte mekânlar, buluntular, el yazmaları, sanat eserleri takip eder bellek ayrıntılarında. Teknolojinin olanakları, belleği dijital boyuta taşımış, görüntü dilini kullanan arşivler yaratılmıştır. Fotoğraf karelerinden sıyrılan insan ifadeleri beyaz perde de vücut bulmuştur. Sinema sanatının geniş kitleleri kısa sürede etkileyebilme gücü ve popülerliği bellek oluşumlarında sıkça tercih edilen bir araç olarak kullanılmasına neden olmuştur. Sinemanın anlatım dilindeki zamansızlık izleyiciyi bellek katmanlarında yolculuğa çıkartabilmektedir. Sinemanın gücünü kullanan televizyon ve günümüzün dijital yayın platformları da toplumdaki farklı bakış açılarını belleğe gönderme yaparak özgün yapımlar üretmektedirler. Dünyada ve Türkiye’de en çok izlenme payına sahip dijital yayın platformu Netflix’in orijinal yapımları arasında yer alan “Kulüp” dizi, 1950’li yılların Türkiye’si ve özelde İstanbul’un ağırlıklı olarak gayrimüslimlerin yaşadığı Beyoğlu semtine ışık tutarak, dönemin belirleyici özelliklerini, Sefarad Yahudileri’nin gözünden aktarmaktadır. Çalışmanın örneklemini oluşturan Kulüp dizisinin 10 bölümü, nitel araştırmada kullanılan amaçlı örnekleme yöntemlerinden biri olan tipik durum örneklemi yöntemine göre incelenecektir. Tipik durum örneklemi için belirlenen “zaman”, “mekân”, “azınlıklar” ve “inanç” faktörleri, ele alınan araştırma konusunda bellek oluşumunun toplumsal yansımalarını ortaya koymamızı sağlayacaktır.
2022-01-01T00:00:00Z